📍 25 Temmuz 2025 –
2025 yılı, teknoloji dünyasında bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçiyor. Yapay zekâ (YZ) sistemleri artık sadece dijital asistanlar ya da otomasyon araçları değil; hukuk, sağlık, eğitim ve hatta sanat gibi alanlarda karar verici konumuna yükseliyor. Bu yazıda, YZ’nin küresel etkilerini, etik tartışmaları, Türkiye’deki gelişmeleri ve geleceğe dair öngörüleri detaylı şekilde ele alacağız.
🔍 Yapay Zekânın Küresel Yükselişi
ABD’de federal mahkemelerde YZ destekli karar analiz sistemleri kullanılmaya başlandı.
Çin, 2025 itibarıyla 300’den fazla şehirde YZ tabanlı trafik yönetim sistemlerini devreye aldı.
Avrupa Birliği, “AI Act” adlı yasa ile YZ kullanımını düzenlemeye başladı.
🧠 Etik Sorular ve Toplumsal Tepkiler
Yapay zekânın karar alma süreçlerine dahil olması, “insan iradesi” ve “sorumluluk” kavramlarını yeniden tartışmaya açtı. Özellikle şu sorular gündemde:
Bir YZ sisteminin verdiği yanlış kararın sorumlusu kimdir?
YZ, insan haklarına aykırı davranabilir mi?
Eğitimde YZ kullanımı öğrencilerin düşünsel gelişimini etkiler mi?
🇹🇷 Türkiye’de Yapay Zekâ Gelişmeleri
Türkiye, 2025 yılında YZ alanında önemli adımlar attı:
TÜBİTAK, “Milli Yapay Zekâ Platformu”nu duyurdu.
Sağlık Bakanlığı, hastane randevu sistemlerinde YZ destekli tahmin algoritmalarını kullanmaya başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşıma optimizasyonunda YZ tabanlı analiz sistemlerini test ediyor.
📈 Ekonomik Etkiler
YZ’nin iş gücü üzerindeki etkisi tartışmalı:
Bazı sektörlerde iş kayıpları yaşanırken, YZ mühendisliği ve veri bilimi gibi alanlarda istihdam artışı gözlemleniyor.
Türkiye’de YZ alanında çalışan sayısı 2024’e göre %38 arttı.
Küresel YZ ekonomisinin 2025 sonunda 1.2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.