Yeşil Sahanın Küresel Yolculuğu: Futbolun Tarihçesi, Kökenleri ve İslam Dünyasıyla Etkileşimi


 

Yeşil Sahanın Küresel Yolculuğu: Futbolun Tarihçesi, Kökenleri ve İslam Dünyasıyla Etkileşimi

Giriş

Bugün milyarlarca insanı peşinden sürükleyen, ulusal kimliklerin bir parçası haline gelen ve devasa bir ekonomik endüstriye dönüşen futbol, kökenleri antik çağlara uzanan uzun ve karmaşık bir evrimin ürünüdür. Basit bir top oyunundan küresel bir kültürel, ekonomik ve politik fenomene dönüşen bu sporun yolculuğu, insanlık tarihinin sosyal, kültürel ve teknolojik değişimleriyle paralellik gösterir. Bu rapor, futbol olgusunu üç temel eksende derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır: Birincisi, dünyanın farklı coğrafyalarında ortaya çıkan antik atalarını ve bu kadim oyunların modern futbola bıraktığı mirası analiz etmek. İkincisi, modern futbolun bugünkü formuna nasıl kavuştuğunu, 19. yüzyıl İngiltere'sinin sosyal ve kültürel dinamikleri içinde kurallarının nasıl standartlaştırıldığını ortaya koymak. Üçüncüsü ve en önemlisi, futbolun İslam medeniyeti ve fıkhı ile olan derin, çok katmanlı ve sıklıkla yanlış anlaşılan ilişkisini tarihsel, teolojik ve güncel boyutlarıyla değerlendirmek. Bu çalışma, okuyucuya sadece tarihsel bir kronoloji sunmakla kalmayıp, aynı zamanda sporun toplumsal, kültürel ve teolojik katmanlarına dair analitik bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir.

Bölüm 1: Futbolun Antik Ataları: Dünyanın Dört Bir Yanındaki Kadim Top Oyunları

Modern futbol, tek bir mucidin eseri değildir; aksine, farklı medeniyetlerde, farklı amaçlarla ve farklı kurallarla oynanan çok sayıda top oyununun ortak mirasçısıdır. Bu oyunlar, insanlığın evrensel oyun oynama arzusunun ve fiziksel rekabet ihtiyacının bir yansımasıdır. FIFA tarafından da tanınan bu antik formlar, modern oyunun temel dinamiklerine dair önemli ipuçları barındırmaktadır.

1.1. Asya'nın Mirası: Çin'de Cuju ve Japonya'da Kemari

FIFA'nın bilimsel kanıtlarla desteklenen en eski futbol formu olarak kabul ettiği oyun, antik Çin'de ortaya çıkan "Cuju"dur.1 Varlığına dair ilk kanıtlar, M.Ö. 3. ve 2. yüzyıllara ait Çin askeri talimatnamesi Zhan Guo Ce'de bulunmaktadır.1 "Ayakla vurmak" anlamına gelen "Cu" ve "deri bir top" anlamına gelen "Ju" kelimelerinden oluşan Cuju, başlangıçta askeri bir eğitim faaliyeti olarak tasarlanmıştı.2 Oyunun ilk versiyonunda amaç, tüylerle ve saçla doldurulmuş deri bir topu 4, yaklaşık 9-10 metre yükseklikteki bambu direkler arasına gerilmiş ipek bir kumaşın ortasındaki küçük bir delikten geçirmekti.1 Han Hanedanlığı (M.Ö. 206–M.S. 220) döneminde oyunun kuralları standartlaştırılmış, askeri eğitimin yanı sıra imparatorluk sarayında ve soylular arasında popüler bir eğlence haline gelmiştir.1

Cuju'nun iki temel formu bulunmaktaydı: Rekabetçi bir versiyon olan Zhu Qiu'da iki takım gol atmak için mücadele ederken, Baida adı verilen diğer versiyonda amaç topu yere düşürmeden estetik ve beceriye dayalı vuruşlar sergilemekti.3 Bu oyunun en belirgin özelliği, modern futbolda olduğu gibi, ellerin kullanılmasının kesinlikle yasak olmasıydı.6 Cuju'nun kültürel etkisi Çin sınırlarını aşarak Japonya'ya da yayılmış ve burada "Kemari" adını almıştır. Ancak Kemari, rekabetçi ruhunu kaybederek daha ritüelistik bir forma bürünmüştür. Oyuncular bir daire oluşturur ve topu yere düşürmeden birbirlerine pas atarak becerilerini sergilerlerdi.1

Cuju'nun askeri bir talim olarak başlaması, sporun kökenlerinin sıklıkla fiziksel yeterlilik, disiplin ve takım çalışması gibi pratik ihtiyaçlardan doğduğunu göstermektedir. Oyunun zamanla profesyonel performanslara ve bir "sanat formuna" evrilmesi, sporun toplumsal katmanlar arasındaki statü değişiminin erken bir örneğidir. Cuju'nun el kullanmayı yasaklayan ve belirli bir hedefe isabeti amaçlayan yapısı, onu daha çok rugby'ye benzeyen Batılı antik oyunlardan ayırır. Bu durum, "ayakla top oynama" fikrinin evrensel olmasına rağmen, kültürel bağlamın oyunun nihai formunu (mücadele odaklı veya beceri odaklı) belirlediğini ortaya koymaktadır.

1.2. Antik Yunan ve Roma Arenaları: Episkyros ve Harpastum

Antik Yunan'da oynanan ve FIFA tarafından futbolun erken bir formu olarak tanınan "Episkyros" ($ἐπίσκυρος$), Cuju'dan oldukça farklı bir yapıya sahipti.1 Genellikle 12 ila 14 oyuncudan oluşan iki takım arasında oynanan bu oyunda hem eller hem de ayaklar kullanılabiliyordu.9 Oldukça fiziksel ve şiddet içeren Episkyros'ta temel amaç, topu rakip takım oyuncularının başları üzerinden atarak sahalarının arkasında belirlenmiş çizgiyi geçirmekti.10 Bu oyun, strateji ve savunma iletişimi açısından modern futbola daha yakın unsurlar barındırsa da 12, oynanış biçimi itibarıyla daha çok rugby'yi andırıyordu.

Yunan medeniyetinin pek çok unsuru gibi Episkyros da Romalılar tarafından benimsenmiş ve "Harpastum" adıyla dönüştürülmüştür.12 Adını Yunanca "kapmak, zorla almak" anlamına gelen harpazein kelimesinden alan Harpastum, Romalıların askeri ve mücadeleci ruhuna uygun olarak daha da sert bir oyuna dönüşmüştü.14 Oyuncular, içi tüy dolu küçük ve sert bir topu 14, rakip takımın müdahalelerinden kaçınarak kendi sahalarında mümkün olduğunca uzun süre tutmaya çalışırlardı.14 Bu sırada güreş benzeri tutuşlar ve sert temaslar oyunun bir parçasıydı.14 Romalı hatip Cicero, bir berber dükkanına tekmeyle atılan top yüzünden bir adamın tıraş olurken öldüğünü anlatırken, hekim Galen ise oyunun yoruculuğundan ve stratejik faydalarından bahsetmiştir.1 Hırvatistan'ın Trilj kenti yakınlarında bulunan bir Roma askeri kampı kalıntılarındaki mezar taşında, günümüz futbol topuna benzer altıgen ve beşgen desenlere sahip bir Harpastum topu tutan bir çocuk tasvirinin bulunması, oyunun imparatorluğun dört bir yanındaki askeri garnizonlarda ne kadar yaygın olduğunun somut bir kanıtıdır.14

Bu oyunlar, Cuju'nun aksine, topu bir hedefe sokmaktan ziyade alan kazanma ve topu rakip sahaya taşıma üzerine kuruluydu. Bu mantık, modern rugby ve Amerikan futbolunun temelini oluşturur. Oyunların şiddet içeren doğası, antik dünyada sporun genellikle savaş simülasyonu ve askeri hazırlık ile ne kadar iç içe olduğunu göstermektedir.8 Yunan Episkyros'unun Roma Harpastum'una dönüşümü, kültürel adaptasyonun bir örneğidir; Romalılar, Yunan kültüründen aldıkları bu oyunu kendi pragmatik ve mücadeleci karakterlerine göre yeniden şekillendirmişlerdir.

1.3. Orta Asya Bozkırlarından Bir Yankı: Türklerde "Tepük" Oyunu

Eski Türk kültüründe de ayakla oynanan top oyunlarının varlığına dair izler bulunmaktadır. Bazı kaynaklar ve eski Türk destanları, kökeni M.Ö. 8000'lere kadar dayandığı iddia edilen, ayakla ve yuvarlak bir cisimle oynanan "Tepük" adlı bir oyundan bahsetmektedir.8 Bu oyunun, Orta Asya coğrafyasında yaşayan Türkler arasında yaygın bir spor türü olduğu belirtilmektedir.8 Ancak Cuju ve Harpastum'un aksine, Tepük'ün kuralları ve oynanış şekli hakkında detaylı yazılı kaynaklar veya arkeolojik bulgular oldukça sınırlıdır. Mevcut bilgiler daha çok sözlü kültüre dayalı destansı anlatılardan gelmektedir. Bu durum, "Tepük"ün tarihsel gerçekliğini sorgulamak yerine, onun hakkında kesin ve detaylı bilgiye ulaşmanın neden daha zor olduğunu açıklar. Bu, tarih biliminde yazılı ve sözlü kaynakların değeri ve sınırlılıkları üzerine önemli bir metodolojik noktadır. Yine de Tepük'ün varlığı, ayakla top oynama pratiğinin Avrasya'nın farklı bölgelerinde birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmış olabileceğini düşündürmektedir.

Tablo 1: Futbolun Antik Atalarının Karşılaştırmalı Analizi

Oyun AdıMedeniyet/CoğrafyaTarihsel DönemTemel AmaçEl KullanımıOyuncu Sayısı (Tahmini)Oynanış AmacıModern Futbola Benzerliği
CujuAntik ÇinM.Ö. 3. yy - M.S. 14. yyGol Atma (Delikten geçirme)Yasak12-16 (takım başına)Askeri Eğitim, Eğlence, RitüelYüksek
KemariJaponyaM.S. 7. yy'dan itibarenRitüel (Topu düşürmemek)Yasak6-8 (daire şeklinde)Ritüel, Soylu EğlencesiDüşük
EpiskyrosAntik YunanM.Ö. 5. yy civarıAlan Kazanma (Çizgiyi geçme)Serbest12-14 (takım başına)Askeri Eğitim, EğlenceOrta (Rugby'ye daha yakın)
HarpastumRoma İmparatorluğuM.Ö. 3. yy - M.S. 4. yyTopu Sahada Tutma/Alan KazanmaSerbest12-14 (takım başına)Askeri Eğitim, EğlenceOrta (Rugby'ye daha yakın)
TepükOrta Asya TürkleriAntik Çağlar (iddia)BilinmiyorBilinmiyorBilinmiyorSpor, EğlenceBilinmiyor (Düşük kanıt)

Bölüm 2: Modern Futbolun Doğuşu: 19. Yüzyıl İngiltere'sinde Kuralların Standardizasyonu

Farklı coğrafyalardaki antik oyunlardan, evrensel kurallara sahip modern bir spora geçişin sancılı ama belirleyici süreci 19. yüzyıl İngiltere'sinde yaşanmıştır. Sanayi Devrimi'nin getirdiği toplumsal dönüşümler, bu sürecin hem tetikleyicisi hem de şekillendiricisi olmuştur.

2.1. Sanayi Devrimi, Halk Okulları ve "Cambridge Kuralları"

  1. yüzyıl İngiltere'sinde Sanayi Devrimi, kentleşme ve orta sınıfın yükselişi, boş zaman aktivitelerinin yeniden tanımlanmasına yol açtı.16 Futbol, hem fabrikalarda çalışan işçi sınıfı arasında hem de elit kesimin eğitim gördüğü halk okullarında (public schools) popülerleşti.16 Ancak bu okulların her biri (Eton, Harrow, Rugby, Charterhouse vb.) kendi geleneklerine ve en önemlisi oyun sahalarının fiziksel koşullarına göre farklı kurallar geliştirmişti.18 Örneğin, etrafı duvarlarla çevrili dar manastır avlularında oynayan Charterhouse ve Westminster öğrencileri, top sürme (dribbling) becerilerini öne çıkaran bir oyun tarzı benimsemişti. Buna karşılık, geniş ve açık sahalara sahip olan Eton ve Rugby gibi okullar, topu elle taşımaya veya uzun vurmaya dayalı daha fiziksel oyunlar geliştirmişti.18 Bu durum, oyun sahasının fiziksel özelliklerinin, oyunun kurallarını ve stratejisini doğrudan şekillendirdiğini gösteren mikro düzeyde bir "coğrafi determinizm" örneğidir.

Bu kural çeşitliliği, okullar arası maçların oynanmasını neredeyse imkansız hale getiriyordu.19 Bu sorunu çözmek amacıyla, farklı okullardan gelen öğrencilerin buluşma noktası olan üniversitelerde ortak bir kural seti oluşturma girişimleri başladı. Bu çabaların en önemlisi ve kalıcı olanı, 1848'de başlayan ve 1863'te nihai halini alan "Cambridge Kuralları" oldu.19 Bu kurallar, topu elle taşımayı büyük ölçüde kısıtlayarak veya yasaklayarak, ayakla oynamayı, yani dribbling ve paslaşmayı temel alan bir oyun anlayışını benimsedi. Bu uzlaşmacı metin, daha sonra kurulacak olan Futbol Birliği'nin (The FA) kurallarının temelini oluşturarak modern futbolun doğuşunda kilit bir rol oynadı.17

2.2. Bir Dönüm Noktası: İngiltere Futbol Birliği'nin (The FA) Kuruluşu ve Kurallar Üzerindeki Tartışmalar

Modern futbolun resmi doğum tarihi olarak kabul edilen olay, 26 Ekim 1863'te Londra'daki Freemasons' Tavern'de gerçekleşti. Ebenezer Cobb Morley'in çağrısıyla bir araya gelen 11 kulüp ve okul temsilcisi, oyun için evrensel bir kural seti oluşturmak amacıyla The Football Association'ı (FA) kurdu.22

Altı hafta süren toplantılar boyunca en hararetli tartışmalar, oyunun doğasını temelden etkileyecek iki kural üzerinde yoğunlaştı: "hacking" (rakibin kaval kemiğine tekme atarak onu durdurmak) ve topu elle taşıma serbestisi.23 Bu kuralların oyunun "erkeksi" ve mücadeleci ruhunu koruduğunu savunan Blackheath kulübü, bu iki kuralın taslaktan çıkarılması üzerine FA'dan ayrıldı.23 Bu ayrılık, sadece bir kural anlaşmazlığı değil, oyunun ruhuna dair felsefi bir ayrışmaydı. Rugby'yi savunanlar sert fiziksel mücadeleyi, futbolu savunanlar ise beceri ve stratejiyi önceliklendiriyordu. Bu olay, futbol ve rugby'nin yollarını kesin olarak ayırdığı an olarak tarihe geçti. Tartışmaların sonunda FA, 8 Aralık 1863'te, büyük ölçüde Cambridge Kuralları'nı temel alan 13 maddelik ilk resmi "Laws of the Game"i (Oyunun Yasaları) yayınladı.19 Bu karar, futbolun geleceğini bir "ayak oyunu" olarak tanımladı ve küresel yayılımının temelini attı.

2.3. Oyunun Küreselleşmesi: Profesyonellik, Liglerin Kurulması ve FIFA'nın Yükselişi

Kuralların standartlaştırılması, futbolun hızla organize bir yapıya kavuşmasını sağladı. 1871'de, tüm kulüplerin katılabildiği ilk ulusal turnuva olan FA Cup (İngiltere Federasyon Kupası) başladı.22 1872'de tarihin ilk resmi milli maçı İngiltere ve İskoçya arasında oynandı ve 0-0 berabere sonuçlandı.22 Artan seyirci ilgisi ve rekabet, en iyi oyunculara para ödenmesiyle sonuçlandı ve 1885 yılında profesyonellik resmen kabul edildi.26 Bu gelişmeyi, 1888'de dünyanın ilk futbol ligi olan The Football League'in kurulması izledi.16

Futbol, Britanya İmparatorluğu'nun ekonomik ve kültürel hegemonyasına paralel olarak, İngiliz denizciler, tüccarlar, mühendisler ve işçiler aracılığıyla tüm dünyaya yayıldı.25 Ancak ilginç bir şekilde, oyunun uluslararası yönetim organı olan FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği), 1904 yılında oyunun yaratıcısı İngiltere'nin katılımı olmadan, Belçika, Fransa, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre tarafından kuruldu.25 Bu durum, oyunun "yaratıcılarının" başlangıçta küresel bir organizasyona ihtiyaç duymadığını, ancak oyunun yayıldığı ülkelerin uluslararası rekabeti düzenlemek için bu yapıyı zorunlu gördüğünü göstermektedir. Bu, futbolun artık sadece bir "İngiliz oyunu" olmaktan çıkıp, bir "dünya oyunu" olma yolundaki ilk ve en önemli adımıdır.

Bölüm 3: Futbolun Osmanlı Topraklarına Girişi ve Türkiye'de Kök Salması

Modern futbol, Osmanlı İmparatorluğu'na bir "ithal ürün" olarak girdi ve zamanla yerel kimliklerin, milliyetçi akımların ve siyasetin bir aracı haline gelerek toplumsal dokuya derinlemesine işledi.

3.1. Liman Kentlerinden İmparatorluğa Yayılan Ateş: Selanik, İzmir ve İstanbul

Futbol, Osmanlı topraklarına ilk olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde, imparatorluğun dış dünyaya en açık pencereleri olan liman kentleri Selanik, İzmir ve İstanbul üzerinden girdi.28 Oyunu bu topraklara getirenler ve ilk oynayanlar, bu şehirlerde yoğun olarak yaşayan İngiliz tüccarlar, Levanten aileler ve diplomatlardı.30 Tarihsel kayıtlara göre bilinen ilk futbol maçları 1875 yılında Selanik'te İngilizler tarafından oynandı.28 Bunu, İzmir'in meşhur Bornova çayırlarında oynanan maçlar takip etti.32 Bu şehirler, başkent İstanbul'un merkeziyetçi ve baskıcı atmosferinden uzakta, daha özgür ve kozmopolit bir sosyal yapıya sahipti. Bu ortam, futbol gibi yeni ve Batılı kültürel pratiklerin yeşermesi için elverişli bir zemin sunuyordu.28 Dolayısıyla futbolun Osmanlı'ya girişi, "merkezden çevreye" değil, kültürel olarak daha geçirgen olan "çevreden merkeze" doğru bir yayılım göstermiştir.

3.2. Azınlık Kulüplerinden Türk Takımlarına: İlk Kulüpler ve Milliyetçiliğin Yükselişi

Futbolun ilk yıllarında kurulan kulüpler, imparatorluğun kozmopolit yapısını yansıtıyordu. İlk futbol kulüpleri İngilizler, Rumlar ve Ermeniler tarafından kuruldu.29 İzmir'de 1894 yılında İngilizler tarafından kurulan "Football Club Smyrna", bu ilk kulüplerden biri olarak kabul edilmektedir.28 Bu dönemde, II. Abdülhamid yönetiminin örgütlenmeye ve toplanmaya yönelik genel şüphesi nedeniyle Müslüman Türklerin bir araya gelerek kulüp kurması ve futbol oynaması yasaktı veya en azından hoş karşılanmıyordu.28

Bu yasağa rağmen futbol oynayan ilk Türklerin varlığı da kayıtlarda yer almaktadır. İlk Türk futbolcusunun Fuat Hüsnü Bey olduğu, kurulan ilk Türk futbol takımının ise ömrü çok kısa süren "Black Stocking" (Siyah Çoraplılar) olduğu belirtilmektedir.28 Asıl dönüm noktası, 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanı oldu. Meşrutiyet'in getirdiği görece özgürlük ortamı, Türklerin de hızla kulüpler kurmasının önünü açtı ve futbolun popülaritesini artırdı.28 Bu noktadan sonra futbol, masum bir eğlence olmaktan çıkarak politik bir anlam kazanmaya başladı. Özellikle dönemin en güçlü siyasi aktörü olan İttihat ve Terakki Cemiyeti, futbolun kitleleri mobilize etme ve milliyetçi duyguları harekete geçirme potansiyelini fark etti ve sporu bu yönde bir araç olarak kullandı.28 Artık futbol sahası, farklı etnik ve milli kimliklerin sembolik bir mücadele alanına dönüşmüştü. Azınlık takımlarıyla yapılan maçlar, sadece bir spor müsabakası değil, bir "milli dava" olarak görülmeye başlandı.

3.3. "Üç Büyükler"in Doğuşu ve Cumhuriyet Döneminde Futbolun Kurumsallaşması

Meşrutiyet'in getirdiği özgürlük ortamında, bugün Türk futbolunun temel direkleri olan kulüpler kuruldu: Beşiktaş Jimnastik Kulübü (1903'te kuruldu, futbol şubesi 1910'dan sonra ağırlık kazandı), Galatasaray (1905) ve Fenerbahçe (1907).28 Bu kulüpler, kısa sürede sadece sportif başarılarıyla değil, aynı zamanda temsil ettikleri sosyal çevreler ve kimliklerle de öne çıkarak büyük bir taraftar kitlesi edindiler.

Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte futbol, yeni ulus-devletin kimlik inşası sürecinde önemli bir rol oynamaya devam etti. Ancak ilginç bir dinamik yaşandı: Siyasi merkez Ankara'ya taşınmasına rağmen, futbolun kültürel ve popüler merkezi İstanbul olarak kaldı.28 Bu durum, erken Cumhuriyet döneminde siyasi ve kültürel merkezler arasında bir gerilime işaret ediyordu. İstanbul kulüplerinin gücü ve popülerliği, futbolun merkezi otoriteden kısmen özerk bir sivil toplum alanı olarak var olabilme potansiyelini ortaya koydu. Bu kulüpler, zamanla sportif rekabetin ötesinde, kentsel ve sosyal aidiyetlerin en güçlü sembolleri haline geldiler.

Bölüm 4: İslam Perspektifinden Spor ve Futbol: Tarihsel ve Fıkhi Bir Değerlendirme

Futbolun İslam dünyasındaki yeri, genellikle yüzeysel "helal" veya "haram" ikilemine indirgenen, ancak aslında çok daha derin tarihsel, kültürel ve fıkhi boyutları olan bir konudur. Bu ilişkiyi doğru anlamak için, İslam'ın spora genel yaklaşımını, tarihsel yanılgıları ve İslam hukukunun (fıkıh) metodolojisini anlamak gerekir.

4.1. Nebevi Gelenekte Beden Eğitimi: Peygamber Tarafından Teşvik Edilen Sporlar

İslam dini, hem bedensel hem de ruhsal sağlığı geliştiren faaliyetlere genel olarak olumlu yaklaşır.34 İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in hayatında sporun önemli bir yeri olduğu, hadis kaynaklarında açıkça görülmektedir. Kendisinin bizzat spor yaptığı, müsabakalar düzenlediği, kazananları ödüllendirdiği ve ashabını spora teşvik ettiği bilinmektedir.35 Özellikle atıcılık (okçuluk), binicilik, yüzme, koşu ve güreş gibi sporlar tavsiye edilmiştir.36 Hz. Peygamber'in, "Çocuklarınıza ok atmayı, ata binmeyi ve yüzmeyi öğretiniz" şeklindeki tavsiyesi meşhurdur.37 Ayrıca, Mekke'nin en güçlü pehlivanı olarak bilinen Rukane ile güreşmesi ve onu defalarca yenmesi, fiziksel gücün ve meşru rekabetin önemini gösteren sembolik bir olaydır.35

Bu teşvik edilen sporların dönemin savaş ve hayatta kalma becerileriyle doğrudan ilişkili olması, sporun pratik faydasının da gözetildiğini gösterir. Ancak buradaki asıl ilke, bedeni ve zihni sağlıklı ve güçlü tutmaktır. Dolayısıyla fıkhi bir bakış açısıyla, futbol gibi modern sporlar da bu genel ilke çerçevesinde değerlendirilebilir. Ayrıca, İslam öncesi Cahiliye döneminde Mekkelilerin "kurrek" adıyla bilinen bir tür top oyunu oynadıklarına ve Hz. Peygamber'in bunu yasakladığına dair bir bilgi olmadığına yönelik rivayetler, top oyunlarının İslam coğrafyasına yabancı bir pratik olmadığını göstermektedir.35

4.2. Tarihsel Yanılgıların Analizi: "Hz. Hüseyin'in Başı" Rivayetinin Kökeni ve Eleştirisi

Halk arasında zaman zaman dile getirilen, "Futbol oynamak günahtır, çünkü Kerbela'da şehit edilen Hz. Hüseyin'in kesik başıyla top gibi oynanmıştır" şeklindeki iddianın, güvenilir tarihsel ve dini kaynaklarda hiçbir temeli bulunmamaktadır.34 Bu, sonradan uydurulmuş, asılsız bir rivayettir.34 İslam alimleri ve düşünürleri, bu iddianın hem tarihsel olarak yanlış hem de fıkıh metodolojisi açısından geçersiz olduğunu belirtirler. Modern futbolun kökenlerinin 19. yüzyıl İngiltere'sine dayandığı göz önüne alındığında, 7. yüzyılda yaşanan trajik bir olayı bu oyunla ilişkilendirmek anakronik bir yaklaşımdır.39

Bu mitin varlığı ve yaygınlığı, travmatik tarihsel olayların (Kerbela Vakası) halk hafızasında nasıl sembolik anlamlar kazandığını ve moderniteyle karşılaşan geleneksel toplumların, bu yeni olguları kendi ahlaki referans çerçevelerine oturtmak için nasıl anlatılar üretebildiğini gösteren sosyolojik bir olgudur. Bu rivayet, futbolu gayrimeşru kılmak için güçlü bir duygusal ve tarihsel anlatı kullanma çabasıdır ve fıkıh alimlerinin metodolojik yaklaşımı ile halk arasında dolaşan temelsiz anlatılar arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koymaktadır.

4.3. İslam Hukukunda (Fıkıh) Futbolun Yeri: Caiz Olmasının Şartları

İslam hukukunun temel prensiplerinden biri, hakkında açık ve kesin bir yasaklayıcı delil (nas) bulunmayan her şeyin ve eylemin temel olarak mubah (helal, serbest) kabul edilmesidir (eşyada aslolan ibahadır).35 Bu ilke uyarınca, futbol oynamak veya izlemek özü itibarıyla haram değildir.40 İslam fıkhı, futbolu kategorik olarak reddetmek yerine, onu ahlaki ve etik bir çerçeve içine oturtmaya çalışır. Hüküm, oyunun kendisine değil, oyunun oynanış biçimine ve yol açtığı sonuçlara göre şekillenir. Bir eylemin meşruiyeti, içerdiği veya sebep olduğu unsurlara bağlıdır.

Bu bağlamda, futbolun caiz olabilmesi için İslam alimleri tarafından belirlenen temel şartlar şunlardır:

  1. Kumar ve Bahis İçermemesi: Spor müsabakaları üzerinden kazanç elde etme amacı güden her türlü bahis ve şans oyunu, Kur'an'da kesin olarak yasaklanan kumar kapsamına girer ve haramdır.40

  2. Temel Görevleri Aksatmaması: Namaz gibi farz ibadetlerin vaktinde kılınmasına engel olmamalı, aileye, işe ve diğer temel insani sorumlulukların ihmal edilmesine yol açmamalıdır.35

  3. Avret Yerlerinin Örtülmesi (Setr-i Avret): İslam hukukuna göre erkeklerin örtmesi farz olan avret mahalli, göbek ile diz kapağı arasıdır. Futbolcuların giydiği şortların genellikle diz kapağını açıkta bırakması, hem oynamayı hem de bu haliyle izlemeyi fıkhen sorunlu hale getiren en önemli konulardan biridir.39

  4. Zarar Vermemesi: Oyun, oyuncunun kendisine veya rakibine kasıtlı olarak zarar vermesine, şiddete ve yaralanmalara sebep olmamalıdır.35

  5. Taassup ve Düşmanlığa Yol Açmaması: Taraftarlık, insanlar ve toplumlar arasında kin, nefret, düşmanlık ve ayrımcılığa dönüşmemelidir.35

Bu şartlar, fıkhın modern yaşamın getirdiği yeni olgulara nasıl yaklaştığını gösteren dinamik bir örnektir. Futbol bir "araç"tır. Eğer bedeni güçlendirmek, sağlıklı yaşamak veya meşru bir eğlence gibi helal bir "amaca" hizmet ediyor ve haram unsurlar içermiyorsa caizdir. Ancak kumara, ibadetten alıkoymaya veya ahlaki değerlerin çiğnenmesine "araç" oluyorsa gayrimeşru hale gelir.40

Tablo 2: İslam Fıkhına Göre Futbol Oynamanın ve İzlemenin Hükmü

Şart / UnsurFıkhi Değerlendirme ve Gerekçesi
Oyunun KendisiCaiz (Mubah): Özü itibarıyla bir spor ve eğlence aktivitesidir. Hakkında yasaklayıcı bir nas (delil) yoktur. Eşyada aslolan ibahadır ilkesi geçerlidir.
Kumar / BahisHaram: Taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybettiği, şansa dayalı her türlü kazanç kumar sayılır ve kesin olarak yasaklanmıştır (Kur'an, Maide 5:90).
İbadetlerin İhmaliHaram: Farz olan namaz gibi ibadetleri veya temel sorumlulukları terk etmeye veya geciktirmeye sebep olması durumunda haramlaşır.
Setr-i Avret (Giyim)Sorunlu / Haram: Erkeklerin avret mahalli olan göbek-diz kapağı arasının açılması haramdır. Bu kurala uymayan kıyafetlerle oynamak veya bu durumu izlemek caiz görülmez.
Aşırı TaraftarlıkHaram / Mekruh: Kin, nefret, düşmanlık, hakaret ve şiddete yol açan taassup derecesindeki taraftarlık İslam ahlakına aykırıdır ve haramdır.
Zaman İsrafı (Malayani)Mekruh: Kişiyi daha önemli ve faydalı işlerden alıkoyan, aşırıya kaçan ve bir fayda sağlamayan meşguliyet (malayani) hoş karşılanmaz.
NiyetSevaba Dönüşebilir: Beden sağlığını korumak, dinine ve vatanına daha iyi hizmet etmek için güçlü olmak gibi iyi bir niyetle yapıldığında ibadet değeri kazanabilir.

Bölüm 5: Küresel Sahada Müslüman Kimliği: Modern Futbolda İslam'ın Görünürlüğü ve Etkisi

Günümüzde futbol, sadece bir spor olmanın ötesinde, Müslüman kimliğinin küresel ölçekte ifade edildiği, müzakere edildiği ve algılandığı en önemli platformlardan biri haline gelmiştir. Müslüman futbolcular, bu platformu hem inançlarını yaşamak hem de toplumsal algıyı şekillendirmek için kullanmaktadır.

5.1. İkonik Figürler: İnançlarını Sahada ve Saha Dışında Yaşayan Müslüman Futbolcular

Mohamed Salah, Sadio Mané, Karim Benzema, Mesut Özil ve Paul Pogba gibi dünya çapında milyonlarca hayranı olan Müslüman futbolcular, inançlarını kamusal alanda görünür kılmaktadırlar.45 Bu görünürlük, en çok gol sevinçleri sırasında secdeye gitmeleriyle sembolleşmiştir.46 Bu eylem, modern sporun en coşkulu anlarından birinde, en geleneksel İslami ritüellerden birini sergileyerek seküler ve dini alanlar arasındaki sınırları anlamsızlaştırır. Bu, bilinçli bir tebliğ faaliyeti olmasa da, İslam'ın pozitif ve insani yönlerini milyonlarca insana tanıtan güçlü bir "görsel tebliğ" işlevi görmektedir.46

Bu görünürlük saha içiyle sınırlı değildir. Özellikle Sadio Mané'nin Senegal'deki doğduğu köye hastane, okul ve postane yaptırması, her aileye aylık maddi destek sağlaması gibi kapsamlı hayır işleri, İslam'ın temel direklerinden olan "zekat" ve "sadaka" kavramlarının modern ve etkili bir yansımasıdır.48 Bu sporcular, eylemleriyle İslam'ın sadece teorik bir inanç sistemi olmadığını, aynı zamanda günlük hayata ve profesyonel kariyere entegre edilebilen "yaşayan bir din" olduğunu göstermekte ve milyonlarca genç Müslüman için önemli rol modelleri haline gelmektedirler.

5.2. "Salah Etkisi": İslamofobi ile Mücadelede Sporun Rolü

Popüler bir Müslüman figürün varlığının, Batı toplumlarındaki önyargıları ve İslamofobiyi azaltmada somut bir etkiye sahip olabileceği, "Salah Etkisi" olarak bilinen olguyla kanıtlanmıştır. Stanford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Mısırlı futbolcu Mohamed Salah'ın Liverpool FC'ye transfer olmasının ardından, takımın bulunduğu Merseyside bölgesindeki nefret suçlarında %18.9'luk bir düşüş yaşandığını ve Liverpool taraftarlarının sosyal medyadaki Müslüman karşıtı paylaşımlarının yarı yarıya azaldığını ortaya koymuştur.51 Liverpool taraftarlarının Salah için bestelediği, "Birkaç gol daha atarsa, ben de Müslüman olacağım" sözlerini içeren tezahürat, bu etkinin popüler kültürdeki en çarpıcı yansımasıdır.46

Bu durum, sosyal psikolojideki "Temas Hipotezi"nin (farklı gruplar arasındaki pozitif temasın önyargıyı azalttığı teorisi) güçlü bir kanıtıdır. Milyonlarca insan Salah ile doğrudan temas kurmasa da, medya aracılığıyla kurulan bu "parasosyal etkileşim" (tek taraflı, hayranlık temelli ilişki), onu "öteki" olarak değil, "bizden biri" olarak görmelerini sağlar. Bu, soyut ve genellikle negatif olan "Müslüman" kategorisinin yerine, somut ve pozitif bir birey olan "Mohamed Salah"ın konulmasıyla bilişsel kalıpları kırar ve sporun, siyasi söylemlerin başaramadığı bir sosyal değişimi tetikleme potansiyelini gösterir.

5.3. Pratik ve Teolojik Meseleler: Ramazan Orucu, Forma Sponsorlukları ve Modern Futbolun Meydan Okumaları

Profesyonel futbolun endüstriyel yapısı, dini yükümlülüklerini yerine getirmek isteyen Müslüman sporcular için bazı pratik ve etik zorluklar barındırmaktadır. Ramazan ayında oruç tutarken yüksek tempolu maçlara ve antrenmanlara çıkmak, bu zorlukların başında gelmektedir.52 Kulüpler ve oyuncular, bu sorunu beslenme uzmanları ve din alimlerinin görüşlerini alarak, maç saatlerinin iftara göre ayarlanması veya özel diyet programları gibi çözümlerle aşmaya çalışmaktadır.

Formalardaki alkol veya bahis şirketi reklamları gibi konular da fıkhi tartışmalara yol açmaktadır.39 Bu gibi durumlarda, "zaruret" ve "umum-i belva" (kaçınılması zor olan yaygın durumlar) gibi fıkhi prensipler devreye girmekte ve alimler arasında farklı yorumlar ortaya çıkmaktadır. Bazen de, ABD'de Amerikan futbolu oyuncusu Husain Abdullah'ın yaşadığı olayda olduğu gibi, Müslümanlara özgü ibadet şekilleri (secde) hakemler tarafından yanlış anlaşılarak "sportmenlik dışı davranış" olarak cezalandırılabilmektedir.53 Ancak bu tür olayların ardından gelen kamuoyu tepkisi ve kurumların (NFL'in özür dilemesi gibi) geri adım atması, bu durumların aynı zamanda bir öğrenme ve kültürel müzakere sürecini tetiklediğini de göstermektedir.

Sonuç

Futbolun antik çağların ritüelistik oyunlarından günümüzün küresel endüstrisine uzanan yolculuğu, insanlık tarihinin bir özetini sunmaktadır. Bu yolculuk, oyunun sadece bir fiziksel aktivite olmadığını; aynı zamanda kültürel değerlerin, sosyal değişimlerin, politik ideolojilerin ve dini kimliklerin yansıtıldığı, şekillendirildiği ve müzakere edildiği dinamik bir arena olduğunu kanıtlamıştır.

Raporun ortaya koyduğu gibi, futbolun kökenleri tek bir medeniyete değil, Çin'in beceri odaklı Cuju'sundan Roma'nın mücadeleci Harpastum'una kadar uzanan zengin bir mirasa dayanmaktadır. Modern formunun 19. yüzyıl İngiltere'sinde, sosyal uzlaşma ve standardizasyon ihtiyacının bir ürünü olarak doğması, oyunun evrenselleşmesinin temelini atmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'na bir modernleşme sembolü olarak giren futbol, zamanla milliyetçi kimliğin en güçlü ifade araçlarından birine dönüşmüştür.

Futbolun İslam dünyasıyla ilişkisi ise, basit bir kabul veya ret ikileminden çok daha karmaşıktır. İslam fıkhı, oyunu özü itibarıyla meşru kabul ederken, onu kumar, ibadetlerin ihmali, ahlaki sınırların aşılması gibi olumsuz unsurlardan arındıran bir çerçeve çizmektedir. Bu, statik bir yasaklamadan ziyade, dinamik bir ahlaki değerlendirme sürecidir. Günümüzde Mohamed Salah ve Sadio Mané gibi figürler aracılığıyla futbol, Müslüman kimliğinin küresel sahnede pozitif bir şekilde temsil edildiği, İslamofobi gibi önyargılarla mücadelede etkili bir araç haline geldiği ve İslami değerlerin modern dünyada nasıl yaşanabileceğine dair ilham verici örnekler sunduğu bir platforma dönüşmüştür. Sonuç olarak futbol, farklı kültürler ve inançlar için bir ayna görevi görmeye devam etmekte; sahanın yeşil zemininde sadece bir top değil, aynı zamanda kimlikler, değerler ve umutlar da yuvarlanmaktadır.

KAYNAKLARIMIZ:

cismeurope.org
History Football - CISM EUROPE

Yeni pencerede açılır

soccerinteraction.com
THE ORIGIN OF SOCCER IS CHINESE; THE CUJU

Yeni pencerede açılır

xm-olympic-museum.org
How well do you know about China's Traditional Sports-(Cuju) - XIAMEN OLYMPIC MUSEUM

Yeni pencerede açılır

labrujulaverde.com
www.labrujulaverde.com

Yeni pencerede açılır

editorial.fifamuseum.com
Origins - Cuju in China - FIFA Museum Editorials

Yeni pencerede açılır

labrujulaverde.com
Cuju, the Oldest Form of Soccer in the World Played in Ancient China

Yeni pencerede açılır

thearchaeologist.org
Did the Ancient Greeks Invent Football? What FIFA Says and What the Evidence Shows

Yeni pencerede açılır

researchgate.net
(PDF) The Origin of the Football in Antiquity - ResearchGate

Yeni pencerede açılır

poligunstore.com
Futbolun Tarihi: Dünyanın En Popüler Sporunun Ortaya Çıkışı - Poligun Store

Yeni pencerede açılır

en.wikipedia.org
Episkyros - Wikipedia

Yeni pencerede açılır

britannica.com
Episkyros | game - Britannica

Yeni pencerede açılır

legendsoccer.com
The Story of the Spartan Game of Episkyros - Legend Soccer

Yeni pencerede açılır

tr.e-shinning.com
Futbolun Kökenleri ve Gelişimi - Bilgi

Yeni pencerede açılır

en.wikipedia.org
Harpastum - Wikipedia

Yeni pencerede açılır

montessoriphysicaleducation.com
Montessori Physical Education Individual Lessons Harpastum (Ancient Roman Rugby)

Yeni pencerede açılır

historiana.eu
European Association of History Educators: A little history of football: the beginnings

Yeni pencerede açılır

gold.ac.uk
From violent peasants to multi-million pound megastars: the history of football | Goldsmiths, University of London

Yeni pencerede açılır

en.wikipedia.org
English public school football games - Wikipedia

Yeni pencerede açılır

spartacus-educational.com
Football in Public Schools - Spartacus Educational

Yeni pencerede açılır

en.wikipedia.org
Cambridge rules - Wikipedia

Yeni pencerede açılır

scottishsporthistory.com
The Cambridge Rules of 1863 - a fundamental building block of association football - Scottish Sport History

Yeni pencerede açılır

tr.wikipedia.org
Futbol tarihi - Vikipedi

Yeni pencerede açılır

en.wikipedia.org
The Football Association - Wikipedia

Yeni pencerede açılır

fifamuseum.com
The quest for a universal code of football Laws - FIFA Museum

Yeni pencerede açılır

dogusporsistemleri.com
Futbolun Tarihçesi ve Futbol Nedir? - Doğu Spor Sistemleri

Yeni pencerede açılır

marmaraspor.com.tr
Futbolun Tarihçesi ve Futbol Nedir? - Marmara Spor Ekipmanları

Yeni pencerede açılır

axe.com
Futbol Tarihi: Geçmişten Günümüze Futbolun Tarihçesi - AXE

Yeni pencerede açılır

dergipark.org.tr
GEÇ OSMANLI-ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE ... - DergiPark

Yeni pencerede açılır

turksporajansi.com
ÜLKEMİZDE FUTBOL TARİHİ ve TFF - TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU | TÜRK SPOR AJANSI

Yeni pencerede açılır

dergipark.org.tr
Kafkas Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi » Makale » Osmanlı Döneminde Futbolun Doğuşu Ve Kurulan Futbol Kulüpleri - DergiPark

Yeni pencerede açılır

researchgate.net
(PDF) Osmanlı Döneminde Futbolun Doğuşu ve Kurulan Futbol Kulüpleri - ResearchGate

Yeni pencerede açılır

tff.org
TFF Tarihçesi

Yeni pencerede açılır

youtube.com
Türkiye'de Futbol Tarihi | Tarih Söyleşileri - YouTube

Yeni pencerede açılır

gazetecan.com
İSLÂM VE SPOR - Ahmet Kocabaş - Gazete Çan

Yeni pencerede açılır

dergipark.org.tr
İslam'ın Spora Bakışı ve Spor Müsabakalarındaki Temel ... - DergiPark

Yeni pencerede açılır

islamansiklopedisi.org.tr
SPOR - TDV İslâm Ansiklopedisi

Yeni pencerede açılır

sonpeygamber.info
Asr-ı Saadette Spor • Son Peygamber - Sonpeygamber.info

Yeni pencerede açılır

m.gencdergisi.com
Top Oynamak Günahtı(r)... - Genç Dergisi

Yeni pencerede açılır

gazeteduvar.com.tr
Futbol oynamak günah mıdır? - Gazete Duvar

Yeni pencerede açılır

fetvameclisi.com
Futbol oynamak ve seyretmek - Fetva Meclisi

Yeni pencerede açılır

islamqa.info
Kadınların Spor Yapmasının Kriterleri, Koşulları Ve Riskleri - İslam Soru-Cevap

Yeni pencerede açılır

kurul.diyanet.gov.tr
Spor müsabakaları üzerinden bahis oynamak caiz midir? - Din İşleri Yüksek Kurulu

Yeni pencerede açılır

reddit.com
İslam'da futbol oynamak caiz mi? - Reddit

Yeni pencerede açılır

ebubekirsifil.com
Setr-i Avret Üzerinden Futbolu Konuşmak - Prof. Dr. Ebubekir Sifil

Yeni pencerede açılır

trtspor.com.tr
Dünya futboluna damga vuran Müslüman futbolcular - TRTSpor

Yeni pencerede açılır

dawahskills.com
Mohamed Salah: Inspiring Example of Da`wah

Yeni pencerede açılır

shutterstock.com
4+ Hundred Football Player Praying Royalty-Free Images, Stock Photos & Pictures | Shutterstock

Yeni pencerede açılır

rahyafteha.ir
Sadio Mané: A Remarkable Footballer of Faith - rahyafteha

Yeni pencerede açılır

bigissue.com
All the amazing things Sadio Mané has done for charity - Big Issue

Yeni pencerede açılır

reddit.com
[Africa Facts Zone] Sadio Mane is transforming his village to a town. He built a £455,000 hospital and €250,000 school in his village. He gives each family €70 monthly. He provided 4G internet for them and is building a fuel station and post office and is also rewarded best preforming students. : r/ - Reddit

Yeni pencerede açılır

stanfordmag.org
The Salah Effect | STANFORD magazine

Yeni pencerede açılır

gzt.com
Süper Lig'de oruç polemiği kapıda - GZT

Yeni pencerede açılır

youtube.com
Penalty on player's prayer ignites debate - YouTube

Yeni pencerede açılır

insideedition.com
Praying On the Field Gets Muslim Player Penalized | Inside Edition

Mahoş Can

Merhaba! Ben Mahoş Can. Doğayı, teknolojiyi ve yeni şeyler öğrenmeyi seven biriyim. Bu blogda ilgi alanlarımla ilgili doğru ve faydalı bilgiler paylaşıyorum.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski